Ortadoğu'nun en iyi forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ortadoğu'nun en iyi forumu

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

nemrut un hikayesi

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1nemrut un hikayesi Empty nemrut un hikayesi Cuma Mayıs 30, 2008 9:24 pm

cambaz47

cambaz47
Admin(takım kaptanı)
Admin(takım kaptanı)

İnsanları kendisine taptırmak için yapmadığı zulüm kalmamıştı. Onlara işkence etmek ve aslanlara parçalatmaktan büyük bir zevk alırdı . Hazreti İbrahim (aleyhisselam)ı da ateşe attı , ama öldüremedi . Fakat kendisinin ölümü dillere destan oldu.
A.Cevdet Paşa

Yeryüzünde Hakim Olmak İsteyen Zalim Bir İnsan

NEMRUT

M.Ö.2600 yıllarında yaşadığı sanılan Nemrut , Keldani kavminin ilk kralıydı... Babil şehrini kurmuştu. Aynı zamanda ilâhlık davasına kalkışan zalim bir hükümdardı. Onun ilâhlık davasına yeltenmesi ve bu derece büyüklenip kibirlenmesi ; sahibi olduğu mülk ve saltanatı yüzündendi. Elindeki zengin imkânlar , bol servet ve geniş mülk , Onu iyice azdırmış , gurur ve enâniyetini iyice şişirmiş ve ilâhlık davasına kalkışacak kadar haddini aşmasına sebep olmuştu.
Kuraklık zamanlarında halk ondan yiyecek almaya gelirdi . O, gelenlere "Rabbiniz kimdir?" diye sorardı . Eğer o kimseler , "Sensin!" derlerse , yiyecek verirdi. İlâh olduğunu söylemeyenlere ise , hiçbir şey vermezdi. Bu cihetle herkesi ister istemez kendi hakimiyeti altına almıştı.
Nemrut'un kavmi , tamamen putperestti. Bu kavim gökteki yıldızlara ve yerdeki putlara , heykellere ibadet ediyordu. Her yıldız için ayrı bir put dikmişlerdi. Bu putların , yıldızların yanında kendilerine şefaatçi olacağına inanırlardı.
Nemrut , Hazreti İbrahim Peygamber zamanında yaşamıştı.
Bir gün Nemrut'un müneccimleri Hazreti İbrahim'i işaret eden bir kehanette bulundular.
"Yıldızlardan anladığımıza göre , bu sene senin memleketinde , insanların dinini değiştirecek bir çocuk doğacaktır.
"Bu çocuk aynı zamanda senin saltanatının da zeval bulmasına sebep olacak. Onun için sen , bu sene memleketinde doğacak bütün çocuklların öldürülmesini emir buyur."
Bu haber üzerine Nemrut , yeni doğan bütün erkek çocukların öldürülmesini emretti.
Nemrut , doğacak her çocuğun öldürülmesi emrini verdiği sırada , Nemrut'un puthanesinde bekçilik yapan Âzer'in karısı Hazreti İbrahim'e hamile bulunuyordu. Âzer bir müddet sonra karısının hamile olduğunu anlayınca , doğacak çocuğunu Nemrut'un elinden kurtarma çareleri aradı. En nihayet onu, Basra ile Kûfe arasındaki Kûse köyüne yakın mağaraya kaçırdı.
Hazreti İbrahim , işte bu mağarada dünyaya gelmişti. Âzer, eşinin ve oğlunun yiyeceklerini gizlice mağaraya getiriyordu. Rivayete göre Hazreti İbrahim , Muharrem ayının 10.günü yani Aşûre günü dünyaya gelmişti.
Hazreti İbrahim büyüyünce babası da ,"Nemrut artık oğluma bir şey yapmaz," diye mağaraan çıkarmıştı.
Hazreti İbrahim, babasının bekçiliğini yaptığı, cansız bir puta tapmamıştı. Tapılacak olanın her şeye gücü yeten , bütün mahlûkata hayat veren , onlara acıyan , merhamet eden bir kuvvet olması lâzım geldiğini düşünüyordu. Bu yüzden çevresindeki eşyalara , ağaçlara , taşlara ve yıldızlara baktı. Bunların hepsi de doğuyor , batıyor , eriyor , kırılıyor , görmüyor ve konuşmuyordu. Bunlar nasıl ilâh olabilirdi?
Bu arayışın sonunda gerçek İlâh'ı buldu. Bir müddet sonra da sapıtmış insanları doğru yola getirmek için kendisine peygamberlik gelmişti. Bu konuyu önce babasına açmış , sonra da kızarak putları birer ikişer kırmıştı. Bunu duyan Nemrut , çok kızarak Hazreti İbrahim'i huzuruna çağırttı.
-Putları sen mi kırdın? diye sordu.
Hazreti İbrahim ilginç bir cevap verdi.
-Şu yerde yatan puta sorun , kimin yaptığını söyler.
Nemrut:
-Ya İbrahim,dedi. Sen de çok iyi bilirsin ki , bu nesneler konuşmazlar. Sen niye böyle muhal bir işi teklif ediyorsun?
-O halde siz Allah'ı bırakıp , size hiçbir faydası dokunmayan , aciz , zavallı , konuşmayan , yemeyen içmeyen , kimseyi cezalandırmayan , kimseye zararı ve faydası dokunmayan şu putlara neden tapıyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacakmısınız? Size ve Allah'tan başka taptıklarınıza yazıklar olsun. (El-Enbiya/65-66-67)
Bundan sonra Nemrut'la Hazreti İbrahim arasında tarihî bir mücadele başladı. Nemrut , Hazreti İbrahim'e ilâh olduğunu bir türlü kabul ettiremeyip , tartışmalarda da mağlup olunca , ünlü zulüm metoduna başvurarak işi kaba kuvvetle halletme yoluna gitti.
Nemrut kendi mabutlarını Rab tanımayan , üstelik onlarla açıkca alay eden , hakaretlerde bulunan Hazreti İbrahim'in , yakılarak öldürülmesine karar verdi. Bunun için de büyük bir bina inşa edilecek ve binanın içiodun yığınlarıyla tamamen doldurulduktan sonra , ateşlenecek Hazreti İbrahim tam ateşin ortasına atılacaktı.
Rivayete göre , yapılan bu bina 30 arşın yüksekliğinde ve 20 arşın enindeydi. İnşaat tamamlandıktan sonra , içi odunlarla doldurularak ateşe verildi. Yakılan ateşin manzarası korkunçtu. Değil İbrahim'i içine atabilmek , yanına yaklaşmak bile imkânsızdı. Nihayet bir mancınık kurdular. Hazreti İbrahim'i mancınığa koyarak ateşin içine attırmaya hazırlandılar.
Hazreti İbrahim ateşe atılırken , dua etmeye başlamıştı: éHasbünallahü ve ni'mel vekil : Allah'ın nusret ve yardımı kâfidir. O ne güzel vekildir" demişti.
Nihayet mancınık fırlatıldı ve İbrahim (aleyhisselam) tam ateşin ortasına düştü. Fakat o anda Cenab-ı Hakk'ın emri de imdada yetişti:
-Ey ateş, İbrahim için soğuk ve selâmetli ol. (El-Enbiya,69)
Bu emir üzerine ateş Hazreti İbrahim'i yakmadı. O'nun için selâmetli bir hâl aldı.
Hazreti İbrahim (aleyhisselam) ateşte yanmama mucizesine baktığımızda , bu mucize ile , insanlara büyük bir keşif ve terakkî kapısının aralandığı görülür. Çünkü , bu mucizede , ateşte yanmayan , insanları ateşin şerrinden koruyan bir maddenin bu dünyada bulunduğuna ve bir gün bu maddenin keşfine imkân olacağına dair işaret vardır. Dolayısıyla insanlar , bu maddeyi arayıp , keşfedip , kullanmaya teşvik edilmektedir. Nitekim bu husus , gümünüzde kısmen gerçekleşmiştir. Bugün , ateşin yakıcı tesirini önleyen bazı maddeler bulunmuş olup , ondan ateşe karşı dayanıklı elbiseler yapılmaktadır.
Nemrut ; Hazreti İbrahim'in ateşte yandığı , kendisine ve dinine hakaret eden bu şahsın yok olduğunu düşündükçe , için için sevinmekteydi. Neşe içinde bir hafta kadar bayram yaptıktan sonra , Hazreti İbrahim'in tamamen yandığı gözleriyle de görmek istedi. Yüksekçe bir yere çıkarak , Hazreti İbrahim'in ateşe düştüğü yere doğru bakmaya başladı. Gördüğü manzara çok şaşırtıcıydı. Hazreti İbrahim (aleyhisselam) ateşin içinde dipdiri duruyordu. Hiçbir tarafı yanmamıştı. Şu durumda , Nemrut'un bütün plânları sonuçsuz, uğraşmaları neticesz kalmıştı. Artık Hazreti İbrahim ile başa çıklamayacağını , yavaş yavaş anlamaya başlıyordu.
Bu mucize karşısında bir kısım insalar Hazreti İbrahim2in peygamber olduğuna ve bu kâinatın bir İlâh'ı bulunduğuna inandılar. Ancak Nemrut dahil bazı insanlar da inarlarını sürdürdüler.
Hazreti İbrahim , kavmi tarafından büyük işkencelere maruz bırakılmıştı. Bu vaziyet artık had safhaya geldiği için , müminlerle birlikte , ibadetlerini daha rahat bir şekilde yapabileceği bir yere gitmesi , bu müşrik kavmin oturduğu beldeden hicret etmesi , kendisine Cenab-ı Hak tarafından vahiy edildi.
Bunun üzerine Hazreti İbrahim , mahiyetiyle birlikte Nemrut'un hüküm sürdüğü toprakları terk etti.
Hazreti İbrahim , Nemrut'un zulmünden kurtulduktan sonra , Nemrut ve kavmi sineklerin istilâsına uğradılar. Birçok adamı ya öldü ya da o beldeyi terk etti.
Bu arada , Nemrut'a bir sivrisinek musallat olmuştu. Ulûhiyeti dava eden , kendi kendine malik olduğunu zanneden , saltanatı , mali ve mülkü ile gurur duyan Nemrut ; şimdi ufacık bir sivrisineğin karşısında aciz kalıyordu. Nereye kaçsa o sivrisinek karşısına çıkıyor ; nereye saklansa , sivrisinek bir delik bulup içeri giriyor , velhasıl on son derece rahatsız ediyordu. Nemrut'un bütün kibir ve gururu , şimdi azaba dönmüştü . Küçücük sivrisinek , onun gözünde bir fil gibi görünüyor ; her nereye gitse karşısına çıkıyordu. Bu , olacak iş değildi; lâkin bir vakıa idi ve işte oluyordu. Bütün öldürme çablaarı boşa gidiyor; her el atışta , her hamle edişte , mutlaka sivrisinek muzaffer çıkyordu. Kendisini her şeye hakim , hatta ihya ve imateye kadir bir ilâh zanneden Nemrut sivrisinek Nemrut'un burnundan içeri girip beynine yerleşti. Bundan çok ızdırap duyan Nemrut , başına tokmakla vurup rahatlamak istedi. Ancak başını tokmakla döve döve bir sineğe mağlup olup , öldüç

Dünyaya hükmetmek isteyen kendisini ilâh kabul eden bir zalimin , en aciz bir hayvan olan sivrisineğin eliyle öldürülmesinde , kâinatın hakimi Cenab-ı Hakk'ın çok büyük mesajları vardır.

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz